T24 Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun çok sayıda CHP davasında yer alan bilirkişiyi ifşa etmesi üzerine hakkında dakikalar içinde açılan soruşturma kapsamında verdiği ifadeye ulaşıldı. Tehditlere boyun eğmeyeceğini belirten İmamoğlu, ifadesinde “adalet” vurgusu yaparak “Kamuoyunun doğru bilgiye erişmesi ve adaletin şeffaflıkla işlemesi, hukuk sisteminin olmazsa olmazıdır. Ancak bugün, bu eleştiriyi dile getirdiğim için soruşturmaya maruz kalıyorum. Bu bir suç değil, aksine adaletin ve demokrasinin gereğidir. Sormak istiyorum: Tarafsız olması gereken bir bilirkişiyi eleştirmek mi adil yargılamayı etkiler, yoksa tarafgirliği görmezden gelmek mi?” dedi.
İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarında ifade verdi, Çağlayan’dan seslendi: 4 aydır yargı tacizinin en üstünü yaşıyoruz
İmamoğlu’nun ifadesi şöyle:
“Basın açıklamam sırasında, aleyhimde soruşturma açılmasına karar veren savcılık, sadece 15 dakika sonra alelacele bir açıklama yaptı. İnsan düşünmeden edemiyor… Savcılık bu hızını kadın cinayetlerinde, çocuk istismarlarında, yolsuzluklarda veya haksızlığa uğramış mazlumların davalarında da gösterebilseydi, bugün milletin adalete olan güveni bu kadar sarsılmış olur muydu? Ama belli ki bazı konular, diğerlerinden daha “acil” sayılıyor. Eleştiriye tahammülü olmayan bir düzenin ayakta kalma çabası, en temel haklarımızı bile tehdit eder hale gelmiştir. Bu tehditlere boyun eğmeyeceğim.
Beni bu tür haksız isnatlarla, siyasi saiklerle yapılan soruşturmalarla yıldırmaya çalışanlar, halkın vicdanında çoktan mahkûm olmuşlardır.
“Gerçekleri dile getirdim”
Ben basın açıklamamda, milletin iradesiyle seçilmiş bir kişi olarak, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerine olan bağlılığımla yaşanan gerçekleri tek tek dile getirdim. Şartları oluştuğunda bir bilirkişinin tarafsızlığını sorgulamak, demokratik bir toplum düzeninde doğal bir hak olduğu gibi, adaletin tecellisi için de bir zorunluluktur. Kamuoyunun doğru bilgiye erişmesi ve adaletin şeffaflıkla işlemesi, hukuk sisteminin olmazsa olmazıdır. Ancak bugün, bu eleştiriyi dile getirdiğim için soruşturmaya maruz kalıyorum. Bu bir suç değil, aksine adaletin ve demokrasinin gereğidir. Sormak istiyorum: Tarafsız olması gereken bir bilirkişiyi eleştirmek mi adil yargılamayı etkiler, yoksa tarafgirliği görmezden gelmek mi?
“Asıl bunu yapan bilirkişinin kendisi adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmiyor mu?”
Ben buraya, basın toplantısında yaptığım açıklamalarla “Yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” iddiasıyla ifade vermeye çağrılmış bulunuyorum. Hepimiz biliyoruz ki bu “suçun” oluşması için, bilirkişiye hukuka ve gerçeğe aykırı bir rapor hazırlaması için baskı kurulması ve tehdit edilmesi gerekiyor. Zaten çoktan yazılmış ve ilgili makamlara çoktan sunulmuş raporların nesi etki altında kalacak? “Binlerce bilirkişi içinden hep aynı bilirkişinin her seferinde CHP’li belediyeler, belediye başkanları veya iştirak şirketlerinde nasıl oluyor da görevlendiriyor” diye sormak mı suç oluyor?
Yargı görevini yapanın gerçeklere aykırı rapor veya mütalaa yazması sorun değil de, bunun eleştirilmesi mi sorun oluyor? Asıl bunu yapan bilirkişinin kendisi adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmiyor mu?
Ben konuşmamda, bir bilirkişiyle ilgili olarak, aklın ve istatistik biliminin sınırlarını zorlayan bir duruma dikkat çektim ve bunun bir tesadüf olup olmadığının sorgulanmasını talep ettim. Ben bilirkişilik sıfatıyla bağımsız ve tarafsız bir şekilde kamu görevi yapması gerekirken, gerçeğe aykırı mütalaada bulunduğu çeşitli örneklerle sabit olan bir şahsın yarattığı adalet sorununa müdahale edilmesini talep ettim.
Bunu hem Sayın Adalet Bakanı’ndan hem de milletimizden talep ettim. Milletimizden talep ettim çünkü, bağımsız yargı millet adına karar verir. Ve milletten daha büyük makam veya güç yoktur.
Adli makamların işleyişini sorgulamak da ifade özgürlüğü kapsamında korunmaktadır ve demokratik düzenin bir gereğidir. Zira, adil yargılanma hakkı her vatandaşımızın sahip olduğu anayasal bir temel haktır.
“Bizim çabamız; bu ülkede birliğin, kardeşliğin ve huzurun korunması çabasıdır”
Hz. Ali der ki “Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun…” Bu nasihatten güç alarak bugün benimle uğraşan bu düzeni teşhir etmeyi boynumun borcu sayıyorum. Bizim çabamız; bu ülkede birliğin, kardeşliğin ve huzurun korunması çabasıdır! Bizim çabamız; bu ülkede yaşayan istisnasız her bir vatandaşın hakkını, hukukunu, can ve mal emniyetini sağlama çabasıdır! Bizim çabamız; asıl yetkinin millette olduğunu hatırlatma çabasıdır! Çünkü Atatürk, cumhuriyetimizi ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.’ düsturuyla kurdu. Biz de bu düsturla hareket ediyor ve mücadelemizi milletimizin iradesine teslim ediyoruz. Yüce milletime arz ederim.”
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarından ifade veriyor TIKLAYIN – Hasan Cemal | Bugünün dünyası, bugünün Türkiyesi beni korkutuyor TIKLAYIN – Bakan Şimşek açıkladı: 2025’te dezenflasyonda dört temel husus İMO Ankara Şube’den çarpıcı Kartalkaya raporu: Otelde tek yangın merdiveni var, o da yönetmeliğe aykırı! TIKLAYIN -Alvaro Morata Galatasaray için geliyor; işte anlaşma detayları! |
More Stories
Kastamonu’da 10 firari hükümlü yakalandı
İstanbul’da her yeni doğan bebeğe hediye seti var
Orban’dan AB’ye Tehdit: Yaptırımları Engellerim