Devlet Bahçeli’den ‘belediyeler’ çıkışı: ‘Tartışmalar kesinkes sonlandırılmalı, soruşturmalar bir an evvel tamamlanmalı’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konulara ilişkin yazılı açıklama yaparak mesajlar verdi.

Belediyelere yönelik soruşturmalara değinen Bahçeli, “Adli tatilin bitimiyle beraber yargıyı saran mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin kesinkes sonlandırılması, süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır” dedi.

Bahçeli, “Terörsüz Türkiye” ismi verilen süreçle birlikte yeniden tartışma konusu olan “Türk-Türkiyeli” tartışması için de “Coğrafi temelde kimlik tanımıyla ilgili bariz çarpıklıkların temcit pilavı gibi ısıtılıp siyasi gündeme iliştirilmesi maksatlı ve marazi bir sakatlıktır. Unutulmamalıdır ki, hepimizin müşterek kişilik ve kimliği, müşterek irade ve iftiharı, herkes eşittir Türkiye anlayışında temerküz eden müşterek kuvvet ve değeri büyük Türk milletidir.”

MHP liderinin yazılı açıklaması şöyle:

“Bölgesel ve küresel meydan okumaların devamlı hızlanıp mevzi kazandığı bugünkü alacakaranlık dönemde Türkiye’mizin iç barış ve kardeşlik ortamını tahkim etmesi gıpta edilecek bir gelişmedir.

Hayatın ve siyasetin olağan akışı içinde sorun çözme kültürünün tesir alanını ve temin sahasını gittikçe genişletmesi geleceğimiz adına umut vericidir.

Kaldı ki birbirine eklemlenerek düğüm üstüne düğüm olan kimi ağır sorunların milli birlik ve dayanışma ruhuyla hallinden başka makul ve mahut bir seçenek de yoktur.

Merhum Akif’in fehamet içeren, ferahlık vadeden şu sözü tarihin ve coğrafyanın zamanlar üstü çağrısı olarak ilanihaye varlığını her cihetiyle koruyacaktır:

Nitekim “Yaşayan görecektir, Türkiye ve Türk milleti ölmeyecektir.”

GAZZE’DEKİ KATLİAMLAR

Mazlum feryatlarının gök kubbede çınladığı, zulmün kıtaları üst üste kamçılayıp yaraladığı menfur ve melun bir devrin insanlığın ortak iyiliğine, ortak çıkarlarına ve barışçıl diyaloglara tahvili ancak ve ancak ahlaki sorumluluğun küreselleşmesiyle mümkündür.

Bu hususta Türkiye’nin, tarihsel müktesebatıyla, çağları kavrayan stratejik ufkuyla, hürmetkâr manevi dokusuyla, paha biçilemez milli kültürüyle, müthiş salabet ve seciyesiyle mühim rol oynayacağı hamasi bir temenniden öte kaçınılmaz ahlaki vicdan misyonudur.

Zincirleme reaksiyon gösteren savaş ve çatışmaların, insanlığı ve medeniyetleri içten içe kemirip tüketmesinin önü alınmadıkça kalıcı ve kuşatıcı mahiyetli huzur ve istikrara özlem hiçbir zaman bitmeyecektir.

Ne hazin, ne tarifsiz bir acıdır ki, özellikle Gazze’de yıkım, trajedi ve insani felaket sürekli tırmanmaktadır. Ölen ve öldürülen bebekler, çocuklar, kadınlar, ezcümle masumlar; gömülenler de cansız bedenlerin yanı sıra insanlık ve insani mirastır. Filistinli kardeşlerimiz barbar bir ablukanın ateş hattındadır.

Gazze açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa, her türlü soysuz baskıya mahkum haldedir. Soykırım suçlusu, insanlığın utanç yüzü, eşine benzerine az rastlanır canilik markası olan Netenyahu’nun Gazze’yi işgal (ve bir adım sonra da ilhak) planı dünyayı ayağa kaldırması gereken alçak bir emeldir.

Birleşmiş Milletler’in derhal harekete geçmesi, en azından canlılık emaresi göstermesi, tedarik edilecek çok katılımlı “Barış Gücü”yle Gazze’de hüküm süren katliam ve Siyonist projeye darbe indirmesi artık hayat memat konusudur.

Bu cinayet ve melanet karabasanına karşı siyasi, askeri ve ahlaki temelde eylem etabına geçmek ertelenmesi ve gecikmesi feci sonuçlara yol açacak insanlık görevidir. Netenyahu’nun Gazze’yi yutma hevesi kursağında bırakılmalıdır.

Bu katilin savaşı bitirmek adına ileri sürdüğü imha şartlarını tartışmaya açmak ve gündeme taşımak dahi kabul edilemez bir yanlıştır.

Gelinen aşamada Müslüman ülkeler, mağdur ve mazlumların arşa değen inilti seslerini, kalpleri sızlatan imdat seslenişlerini, açlıktan ölen bebeklerin yürekleri kavuran hallerini duymak, görmek ve bu suretle de İslami ve insani mesuliyetleri yerine getirmek durumundadır.

Ülkesini ve vatan topraklarını cesaretle, meşru ve haklı gerekçelerle savunan Hamas’ın onurlu mücadelesi müzahir çevreler tarafından desteklenmelidir.

İsrail’in bölgemizde sahnelediği dehşet kampanyasına, en ileri düşmanlıklara sabır ve tahammül kalmamıştır.

Türkiye’nin İsrail’e karşı göstermiş olduğu tepki ve itirazlar haklıdır, haysiyetlidir, hukukidir, elbette ziyadesiyle isabetlidir. Bunlar oluyorken, ülkemizde yaşanan ve gündeme yansıyan manidar ve müessif iddiaların çok yönlü araştırılması, sistematik şekilde icra edilen dış bağlantılı istihbarat operasyonlarıyla ilişiğinin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.

‘LGS’ VE ‘SAHTE DİPLOMA’ SKANDALI

LGS ve sahte diploma ekseninde devamlı mesafe alan kara kampanyanın toplumsal güven ve huzuru baltalamayı hedef alan, terörsüz Türkiye hamlelerini boşa düşürmeye çalışan sinsi bir tertip olup olmadığı da ince ayrıntısına kadar değerlendirilmelidir.

Organize sahtekarlık ve dolandırıcılık çeteleriyle mücadele kuşkusuz sonuna kadar sürdürülmelidir.

Fakat zarfa bakarken mazrufun gözden kaçırılmaması, satıhta dururken asıl kök ve kaynağın ihmal edilmemesi milli güvenliğimiz, sosyal ve toplumsal güven bağlarımız açısından mecburidir.

BELEDİYELERE OPERASYONLAR

Buna ilave olarak Türkiye’nin ağırlaşan, belediyeler başta olmak üzere pek alana yayılan ve yoğunlaşan hukuki davalardan süratle kurtulması, sonuçta adaletin eksiksiz tecellisi sağlanmalıdır.

Adli tatilin bitimiyle beraber yargıyı saran mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin kesinkes sonlandırılması, süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır.

Türkiye’nin moral ve motivasyon seviyesiyle manevra kabiliyetini zaafa düşüren her sorun başlığıyla yüzleşmek ve çözümle örtüştürmek acilen temin edilmelidir. Bunu başarabilecek ve yapabilecek muktedir ve müstesna vasıf Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin sarsılmaz bütünlüğünde mahfuzdur.

‘SÜREÇ’ VE KOMİSYON ÇALIŞMALARI

Ayrıca ve daha mühimi, “Terörsüz Türkiye” hedefine yaklaştıkça bayatlamış ve geride kalmış yapay ve cepheleştirici tartışmaların bir kez daha tedavüle sokulma hatasıdır.

Coğrafi temelde kimlik tanımıyla ilgili bariz çarpıklıkların temcit pilavı gibi ısıtılıp siyasi gündeme iliştirilmesi maksatlı ve marazi bir sakatlıktır.

Unutulmamalıdır ki, hepimizin müşterek kişilik ve kimliği, müşterek irade ve iftiharı, herkes eşittir Türkiye anlayışında temerküz eden müşterek kuvvet ve değeri büyük Türk milletidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” vasıtasıyla huzur, umut ve kardeşlik üzerindeki sis bulutları dağıtılacak, yeni yüzyıl al bayrağın etrafında tezahür edecektir.

Bugüne kadar iki toplantı gerçekleştiren, üçüncüsünü de yarın yapacak olan mezkur komisyonun geniş çaplı mutabakat ve meşveretle “Terörsüz Türkiye”nin yasal, hukuki, demokratik ve siyasi mukaddimesini hazırlayacağı yüksek ümit ve inancımızdır.

Milliyetçi Hareket Partisi samimiyet, sağduyu ve özveriyle komisyon çalışmalarına katkı sunacaktır.

BALIKESİR DEPREMİ

Son olarak, dün akşam saatlerinde, merkez üssü Balıkesir’in Sındırgı ilçesi olan 6,1 büyüklüğündeki depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun temennilerimi iletiyor, hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza da şifalar diliyorum.

Devlet tüm kurum, kuruluş ve imkanıyla deprem bölgesine müdahalede bulunmuş, herkese müşfik elini uzatmıştır. Deprem hayatın ve coğrafyamızın inkarı mümkün olmayan gerçeğidir.

Kentleşme ve yaşam planlarımızı bu gerçeğe muvafık yapmaktan başka da bir çare ve çıkış yoktur.

Muhtemel depremlere hazırlıklı olmak ise bir diğer önemli ve öncelikli bir mesele olup, Rabbim’den niyazım ülkemizi ve milletimizi her neviden musibet ve felaketlerden muhafaza etmesi, esirgeyip korumasıdır.

.

.

Related Posts

187 yıl hapis cezası vardı: Yakalandı

Şanlıurfa’da hakkında 187 yıl 6 ay hapis cezası bulunan hükümlü yakalandı.

Osmaniye yangınından acı haber geldi: Bir ölü bir yaralı

Osmaniye’nin Hasanbeyli ilçesinde çıkan orman yangınından acı bir haber geldi. Alevlere müdahaleye giden arazöz devrildi! Bir işçi hayatını kaybetti, bir işçi yaralandı.

Müslim Gündüz kafa karıştırdı: Oğlumu FETÖ öldürdü

Müslim Gündüz’ün 1995’te öldüğünü iddia ettiği oğlu Ubeyd Gündüz ile ilgili paylaşımı, resmi kayıtlarda ve arşivlerde hiçbir iz bulunmaması nedeniyle kafaları karıştırdı.

Uçmaktan korkan 40 yıllık hostes tazminat alacak

Yaklaşık 40 yıl boyunca kabin memuru olarak çalışan bir kadın, Covid-19 pandemisinin ardından geliştirdiği uçma korkusu nedeniyle işten çıkarıldı. Ancak açtığı davada mahkeme, haksız feshe hükmetti.

Yapay zeka gün gün zehirledi: Aklını yitirmeye başladı

Sağlıklı yaşam için tuz (sodyum klorür) tüketimini azaltmaya çalışan bir adam popüler yapay zeka uygulaması ChatCPT’den tavsiye aldı. Adamın talebi doğrultusunda beslenme programı çıkaran yapay zeka sodyum bromür kullanmasını önerdi. Yapay zekanın …

Hamas heyeti ateşkes için Mısır’da

Hamas heyeti Gazze’de ateşkes görüşmeleri için, Kahire’nin davetiyle bir kez daha Mısır’a gitti.